12.12.12

Salak Bir Yazı 2

Normalde bir yazı yazmadan önce düşünürüm blog...Hani böyle yürürken filan kulaklıkları olan insanlar görürsün kah müziğe eşlik eder dudak kıpırtılarıyla kah önüne bakarak hızlı hızlı yürür. Ha işte ben genelde onlardan olmadım. Evet kulağımda kulaklık vardı ve evet müziğe tempo tuttum ve yine evet yere bakarak hızlı hızlı yürüdüm;ama bir farkla. o insanlar büyük ihtimal o gün ne yapacaklarını, okula yetişip yetişemeyeceklerini ya da sevgililerini filan düşünüyorlardı. Bense genelde yazılar düşünürüm. Cümleler kurarım. Satırlar gezer kafamda. Sözcükler...
Bu yazıyıysa hiç düşünmedim. Parmaklarım geziniyor sadece klavyede. "Salak Bir Yazı" yazmıştım vakt-i zamanında. Sanırım bu da ona benzeyecek sonunda....

Endokrin girdi. nasıl girdi anlatamam. Gireceği çok belliydi ve inanılmaz düşük bir not aldım. Hazırlamıştım aslında buna kendimi ama somut bir şekilde görmek daha bir farklı koyuyor bünyeye. Çalışşmasam içim yanmayacak! Hocaların resmen -şahsi kanaatim olduğunu da belirtmek isterim- art niyetine maruz kaldık. Normal değildi o sınav. Ayıp!

Dünden beri bombok haldeyim o yüzden. 3 paket patos 1 litre elma suyu ve koca bir bardak milkshake ile anca kendime geldim ama sanırım kalpten filan gideceğim.
Bugün okula gitmedim. Gitmek istedim ama çıkamadı ayağım kapıdan. Evde kaldım,biraz ders çalıştım biraz yattım,biraz oyun oynadım. Tatilimsi bir şey oldu.
Tabi okula gelmeyince depresif modumu sezen arkadaşlarım ellerinde bir pasta kapımda belirdiler!! Laaaan! Nasıl sevindim! Çünkü pasta çikolatalı-meyveliydi! =D
Makale saatinde sunum yaptım geçenlerde. Geçenlerde dediğim de sınavdan 2 hafta önce filan. Ardından bir arkadaşım benim için;

"Okulumda eleştirel düşüncenin gelişemediğine en güzel örnek geçen günkü makale saatindeydi. Makaleyi sunan arkadaş birinci sınıfta tam 4 makale sunmuş! Uzun uzun anlatamıyorum ama “Eleştiriler ve Tartışma” kısmı tam bir fiyaskoydu. Sayılardaki tutarsızlığı görmeyip, tabloları incelemeyip, konu hakkında fikir yürütmeyip sadece “Eleştiri ve Tartışma” diye bir başlık var diye bir iki çift laf etti. Berbat etti. " diye yazmış....

Şaşırdım aslında. İlk makale saatimizdi. Hayatında ilk kez bilimsel bir makaleyi inceleyecek olan insanlar gelecekti. Bu yüzden bilerek "kötü" bir makale seçmiştim ki hakkında tartışıp fikirler yürütebilelim, bir makalenin iyi veya kötü olduğunu anlamamızdaki kriterleri öğrenelim.Kısacası:
 "tartışabilelim" Ki bunu makale saatinin başında belirtmiştim.

Aslında tam da istediğim olmuştu. Bol bol tartışmıştık makaleyi; zira sayılar arasındaki tutarsızlığı görüp tabloları inceleyip konu hakkında fikir yürüterek makalenin "kötü" bir makale olduğuna karar vermiştim. Ne yazık ki arkadaşım bunu görememiş. Yazık....

Az sonra kitap okumak istiyorum! Çok uzak kaldım kitaplara. Arkadaşım bir kitap verdi geçen: Kırmızı - Uwe Tımm'den ona başlayacağım. Bu arada Buket Uzuner'in "Su: Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları" kitabını bitirdim ve hayran kaldım! Uzun zamandır okuduğum en içten kitaptı sanırım. Özellikle "Su" hakkındaki bölüm hayata bakışınızı değiştirebilir eğer okursanız....

Kim ne derse desin cerrahi çok güzel bence.

Arkadaşımda akut böbrek yetmezliği çıktı. Alllahtan iyileşti! Çok geçmiş olsun diyeyim bari buradan ona. Amfinin gene kanısının "nazar" olması ise bir ironik...

Feridun Düzağaç dinleyiniz,dinletiniz.

Bir de sucuklu-salçalı makarna yaptım.

2 yorum:

  1. Eline sağlık:)ben yiyemiyorum ya malum sucuk aşeriyorum resmen.Birileri yiyince kendim yemiş gibi sevinmem neden onu bilemiyorum:)boşver takma ya endokrin ne saçma bi olay zaten dicem içini hiç rahatlatmıyacak ama hastanede yanıma bir kadın gelmişti burnunu pinokyo görse oo ben hokka burunum der o derece ayaklarda koca ayak!!45 numara kadın 1.50.töbe töbe ya endokrin denince aklıma direk o kadın geldi..Allah göstermesin.
    iyi yapmışsın tatil güzeldir.

    YanıtlaSil
  2. =D milena sağ ol =) takmamaya çalışıyorum ama işte...Endokrinden tiksiniyorum! =)

    YanıtlaSil

...

.....

...

...

Yorumlar....

Yorum.