Hayır dişşen dişliğini bil, adam gibi çık değil mi ama! Haksızsam haksızsın deyin! Değilim! Neden? Benimkiler manyak çıktı zira. Çeneye 180 derece açıyla çıkar mı bir diş ya! Rot-balans ayarı bozuk resmen yandan yandan geliyorlar! Resme benzer bir şey yani. Hem de ikisi de öyle! Ya da dur baştan başlayayım...
Her şey geçen hafta başladı. Aslında daha önce...Komite komite üstüne gelince ben hep ihmal ettim dişçiye gitmeyi. Neden? Çünkü o lanet MEDİKO'da diş hekimi sabah 1 akşam 1 olmak üzere 2 bulunuyor hepi topu ve kimsenin de aklına gelmiyor, "Bu çocuğun dersi vardır. Bu çocuğun aman da lab.ı vardır."....Hiiiç! Dolayısıyla salla salla ben bir türlü gidemedim. Sonunda endokrin ve beraberindeki depresyonum da bitince yeter artık dedim bizim buradaki ağız ve diş sağlığı merkezinden randevumu aldım. Hem de arkadaşımın annesinden.
Gittim randevuma. Sağ olsun Saime Teyzeciğim nasıl yardımcı oldu anlatamam! Her halde o olmasaydı 3 ay filan gider gelirdim ben. Neyse, gittim randevu saatimde -ki MHRS sistemi bence başarılı- aldı beni muayene etti veee bingo! Çürüğüm çıktı. Artık eminim genetik yatkınlığım filan var sanırım. Dişlerimi fırçalarım zira;olabildiğince dikkat etmeye çalışırım ama yok! Ağzımı görsen bir ton dolgu var.Sanırsın Efes harabeleri. Sorsalar vücudunda nereni beğenmiyorsun, diye hepinizin aklına gelen "göbeğim" cevabı değil "ağzım" cevabı çıkar benden. Neyse röntgen alalım dedi haliyle bir de 20'liklerine baktıralım dedi. İzmir'deki doktorum yan geliyor demişti ama bir şey yapmadı dedim ve röntgen filmleri İzmir'deki doktorumu haklı çıkardı. İki dişim de yandan yandan geliyordu.
Ameliyathaneye indik randevu almaya ve şansıma bir randevu boşaldı! Aldırmak ister misin, diye sordu Saime Teyze ve ben de sınava uzak nasılsa bitsin bu çile diyerekten yattım bıçak altına!
Hayır, acı yok. Biliyorum soran bunu soracak zira. Ama o sesler,o çeneye bastırmalar,o boğazından aşağı inen koterize olmuş bağ-sinir-mukoza dokusunun yanık tadı. Haliyle kan tadı vs.....Hoş değil;ama kaçarı da yok. Kıtır kıtır bir şey çenenizden kopuyor. Tekrarlıyorum acı yok;ama gerçekten rahatsız edici bir his.
Sonrası ise kabus! Ağrı kesicilere bağımlı yaşıyorum resmen! Bu ilkiydi ve bir hafta Majezikle idare ettim ki artık 4'e filan çıktım günde -ki max doz 3. Siz yapmayın. Mide koruyucu aldım ben yaparken.Eczacıya danışarak- ağrımasın diye ama yine ağrıdı yine ağrıdı!Ağzımda gezen dikiş iplerinden bahsetmiyorum bile!
Dünse ikincisini aldırdım. Bu sefer dost tavsiyesi dinleyerek Apranax aldım ve aman allahım! Lanet olsun birincisinde Apranax'ı almadığım her güne! Nasıl rahatım anlatamam! Evet,ikinci aldırdığım çok şişti. Adeta bir davul ama acısı yok! Hatta geçen hafta aldırdığım ve sözde şu anda iyileşmiş olan bile daha çok acıyor yemek yerken.
Şimdi ikisinin de geçmesini beklerken adeta çiğnemiyor yutuyorum yemeklerimi ki bunun sonucu olarak midem allak bullak. 2000 mg. antibiyotik almanın da pek bir faydası olmuyor duruma...
Özet olarak:
- Kaçarı yok. Ne kadar erken o kadar iyi, deyip aldırın.
- Benim cerrahım çok tatlı bir bayandı. umarım sizinki de iyi bir cerrah olur. Bunun için dua edin.
- Apranax'tan aşağısını kullanmayın.
- Ameliyat sırasındaki değil sonrasındaki acıyı düşünün ve kahrolun;ama unutmayın; aldırmazsanız daha da çok acıyacak.
- Yemek yiyemediğiniz için "Oh oh kilo verirsin azcık." esprileri yapan zevzek arkadaşlarınızı takmayın. Zira sevdiklerinden takılıyorlar.