28.6.10

İnternet,Terör,LYS,Umut,Şrek,Aşk-ı Memnu...

Ne zamandır evde internet yok.Tırstık komşudan çekmeye 55 metre kabloyu. Sorun da oldu zaten. İnternet gidiyo geliyo filan. Velhasıl kelam,eve bağlattık telefonu, birii adsle başımızı da vurduk.,
 Ama teknolojide daima olduğu gibi makus kaderimiz değişmedi veeeee iki hafta internetsiz kaldık.Sormayın neden, diye. Zira anlatmaya ne yüreğim ne sinirlerim dayanır. Halbuki bloga yazamadığım o iki haftada neler oldu neler!!!
Aşk-ı Memnu mu bitmedi? LYS'lere mi girmedik? Yaz planlarına mı başlamadık? Neler neler...ama hepsi sırayla önem sırasına göre.
Öncelikle şu günlerde karabasan gibi üzerimize çöken şu terör olaylarından bahsetmek istiyorum. Ama çok da değil;çünkü o pisliklere Türkiye'yi sarstıklarını düşündürmek istemiyorum. Bu ülke ne badireler atlattı. Sizin gibi üç beş çapulcuya pabuç bırakmaz! Nese bak dellendim gene açıp ağzımı yumup gözümü sıralamak yerine tek bir şey...Allah belanızı versin!!!!!!!!
Diğer önemli şey tabii ki de ÖSYM amcamızın bize bahşettiği o muhteşem olay (!) LYS!! Bitti sonunda.Bitti; ama biz de bittik! Daha doğrusu o bizi, nicelerimizi bitirdi. erkese geçmişler olsun...Çok zor değildi diyeceğim ama kolaylık zorluk kişiye göre değişir tabi.  ana çok zor gelmedi diyelim. İnşallah geçen sene kıl payı kaçırdığım tıbba bu sene girerim. En azından bu sene geçen senekine göre daha umutlu benim için.

Ama şunu söylemeliyim ki o matematik sınavına giderkenki Bornova tıkanıklığında bendeniz kalp krizi geçirmediysem,yok efenim,bir daha bana bişicik olmaz!! İki dakikalık olan metro-BAL yolunu 45 dkda almamız(hem de taksiyle!!) inanılmazdı! Girdiği tüm sınavlara lakayitlik sınırına dayanan bir rahatlıla giren ben,o bitmek bilmez 2 kilometreyi takside zangır zangır titreyerek geçirdim.Ve okula ulaştığımızda insanları içeri almaya başlamışlardı. Bense soğuk soğuk terleyerek girdim sınava. Çıktığımdaysa yüzlerce kez çözdüğüm dandiklik sınırındaki bir trigonometri sorusunu yapamamıştım!!En çok korktuğum ve YGS'den sonra kapak açmadığım geometri ise beni şaşırtmış,kendini fulletmişti bana...
Matematik ile fen arasındaki o hafta geçmek bilmedi! Her günüm matematiğe son anda yetişmemin verdiği paniğin bilinçaltımda nasıl bir etki bıraktığını açıklayan rüyalarla geçti. Beş gün,bir kere mi yetişemez bir insan rüyasında sınava yaaa!!!
Neyse o gün geldiğinde annemle saat 7 buçukta yola çıktık. Geçen haftaki tıkanıklıktan korkarak. 8e 10 vardı dolmuşa bindik ;ama biz ne bilelim THY'nin karayolu şubesine bindiğimizi!! Adam uçtu resmen!!Yollar da boş mu sana! Hobaaa 90-120 arası gidip geliyo hız.Arada duruyo filan;ama uçuyoruz hep beraber dolmuşçana. Bi de yalpalıyo mu dolmuş. Tamam, dedim uçucaz denize!! Ve saat 8di biz kampüs kapısındaydık,10daki sınav için!!!!
Ziraat cafe'de oturup kahvelerimizi içerken aslında iki saat önce gitmemin heyecanımı aldığını farkettim;çünkü sıkılıyosun bi süre sonra. Bu da vücut yani! Emme-basma tulumba gibi paso adrenalin salgılyacak değil ya! Hem kendime fende matematikten daha çok güveniyodum ki geçen haftalarda yaptığım sinir stresin gereksizliği, fizik sorularının yarısında suratımdan düşmeyen ve tahminimce bakanı sinir edecek bir sırıtışla kendini gösterdi.
Çıkışta gözlerimin parladığını gören annem sınavın nasıldı? diye sormadı bile, anladı zira. Gözleri doldu garibimin...
Neyse, oradan çıkıp arkadaşlarla buluştuk. Onların da sınavının iyi geçtiğini öğrenip 5-10 dk sınav muhabbeti -tamam 20 dk- yapıp forumun yolunu tuttuk.
Şrek 4!! Allahım!Nasıl koptuk nasıl! Anlatamam. Aslında teeek teek tek anlatmak isterdim; ama okuyanlara spoi olmasın diye söylemiyim; ama gülmeniz garanti. Fareli kavalcıya,Çizmeli kedinin yeni haline,bi de Lokum'un dans figürlerine bittim.O kadar diyeyim de merak edip izleyin.Çok güzel.Cidden.
Sonra burgerda yenen,sınav stresinin üzerinden kalkmasıyla oluşmuş rahatlığın getirdiği espritüel hava içerisinde yemek yedik. Süperdi! Yemek değil tabi, muhabbet...Yemek? Burger işte.Her zamanki gibiydi.
Sonra bir fire vererek Karşıyaka'ya uzandık. Pazarın,masmavi havanın,hafif esintinin getirdiği gevşemeyle insanlar sokağa dökülmüştü ve biz de o normal insanlardandık artık. Sınav derdimiz bitmişti. Ya da en azından "anı yaşa" felsefesine kaptırıp sonuçlara dahir kaygılarımızı beynimizin atıl köşelerine atmıştık. Bir an için...
Şu an teyzemden yazıyorum.Elim, ayağım, saçım, suratım boya içinde!!Çünkü kuzenimin sünneti yaklaşıyor ve bizde en müsait,boşta,işi olmayan,oh artık sınavları da bitti etiketli insan ben olduğum için günün talihlisi olarak badanada teyzeme yardıma geldim. Öğlen 1de eve adımımı attım, yeni blog yazabiliyorum.Siz düşünün artık!!

Bu arada bi de bugün bir şeye kendi başıma onun başına geldiği kadar üzülmeyeceğimi düşündüğüm bir olay oldu.O yüzden bu yazıyı okuyacağından emin olduğum bir arkadaşım var.Ona sesleniyorum.Sen ki ömrümde tıp okumayı en çok hakkeden insan! ÖSYM'nin ettiği tüm kalleşliklere rağmen noolur umudunu kaybetme!!!

Diğer bir olay da : Aşk- Memnu bitti! Tabi eğer kitabı okuyan varsa bilecektir ki her şey belliydi zaten. Sadece ortaya çıkacak görsellik merak uyandırıyodu ki bence şahane olmuş. Yani anlam çıkarmak gibi olacak; ama final sahnesinin beyazlar içinde çekilmesi ve o beyazlara bihterin kanınn akması.İşte bence masumiyete sürülen lekeyi gösteriyordu ki her şey masum bir bakışla başlamıştı hatırlatırım. Beren saatin performansına diyecek yok arkadaşım!Budur yani budur! O,  "...beni,beni...bihter'ini.." sahnesi!İşte beni bitiren sahne o oldu.Tamam, dedim bu kız Türkiye'nin Yıldızları'ndan sonra kapmış işi.

Yıl boyunca çok konuşuldu çok tartışıldı. Yaprak Dökümü başı çekti bu furyada. Ondan sonra gelenler tutunamadı; ama Aşk-ı Memnu, Yaprak Dökümü yolunda ilerledi;ancak Yaprak Dökümü gibi sıkmadı.Tadında bitirdi. Kitaba bağlı kalarak da yazara olan saygısını gösterdi. Tebrik ettim o açıdan senaristleri.  Eh,şimdi yazın tekrarlarını izleme zamanı. Öyle ya, onlar çıkarmadı; ama kanal çıkaracak cılkını. İçlerinde kalır yoksa...

Neyse işte,bir dizi daha arşivlik oldu. Bihter,Beşir mezara girdi, Behlül'se şarapçı oldu kanımca. Her ne kadar suç bende dese de olan zavallı Bihter'e oldu,yazık...

Eh söylenecek bir şey de pek kalmadı galiba...Serdar kaçar... =P

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

...

.....

...

...

Yorumlar....

Yorum.