22.12.10

Hasta Değilsem Bile Hasta Oldum Sayende Hacettepe!

Sonunda odayı boş bulup, zamanı tutturup, kahveyi doldurup da önüne gelebildim blog. Anlatacak çok şey var şu aklımda da üşengeçlikten, zamansızlıktan ve de bilimum internet yetersizliğinden yazamadım.

Öncelikle şunu belirteyim; komite depresyonundan sıyrıldım sayılır. Tabi buna, geçmişi unutmam mı yoksa ikincisine hayvan gibi kasmaya başlamamla depresyona vaktimin olmaması mı sebep oldu tam olarak çözemedim; ama haticeye değil neticeye bak der atalarımız ki benim kendilerine saygım sonsuz. Doğru söze ne hacet azizim..

Histoloji dersimiz başladı ve ben komite 1'deki başarısızlığımın nedenini buldum! Görsellik eksik yaa!! Tıbbi biyolojide gördüğümüz, herkesin ezberlediği ve komite sonrası unuttuğu o proteinler, hücre iskeletleri neyin şu histoloji sayesinde sonunda gediğine oturdu bende de ileride fena girecek ne yazık ki ondan korkuyorum.

Geçen ne oldu? Dersteyiz. Hocamız ders anlatıyor. Ve o kadar iyi anlatıyor ki bildiğin aydınlanıyorum derste. Böyle vahiy geliyor,nur misali ışıklar sarıyor dört bir yanımı, aman sabahlar olmasın moddayım. Sen arkadan bi ses, bi gürültü...Çat! Kadın kesti dersi, gitti! Haklı! Sonuna kadar haklı bence. Yahu kadın profesör! Gelmiş sana, işi mi yok gücü mü yok. Birinci sınıfsın yani asistan neyin göndermemiş ders anlatmaya,kendi gelmiş. Hemi de hücre yani!Kıytırık hücre! Sen kalk kadına saygısızlık yap!

Derste telefonu çalan mı dersin,konuşmalar gülüşmeler mi dersin...Gırla! Kadın da seni mi çekecek? Çekmez tabi. Bastı gitti. "Anlatmadığım yerden soracağım" dedi. Ve bazıları da  "E yuh!" dedirdetecek bir camışlıkla "En azından nereden çıkacağını öğrendik" diye sevindi. Anladım bu ülke doktorlarının neden böyle olduğunu. Bizden bi cacık olmaz zira.

Bugün laboratuvar dersi vardı mesela. Deney yapacağız.Verdiler elimize üresidir, üreazıdır. Enzimi ekle, al asitle çalkala. Olay bu yani. Bunu yapıp grafik çizeceğiz. 4 saat yapamadık!

O değil, deneyi yaptık. Veriler dandik! Kimseninki kimseninkiyle uyuşmuyor. Arkadaş da aldı eline kağıdı kalemi diğerlerini geziyor. Bütün verilerden gözümüze hangisi hoş gelirse, onu yazacağız diyorlar. "Yahu" diyorum " kendi verilerimizi yazalım. Hatallıysa da bir şey olmaz. Geçen hatalı yaptım, takmadılar." diyorum. Yok! İlla en iyisi olsun. E yalan atıyorsun! Neresi iyi! Ne o? Tıp öğrencisi deney yapıyor! Sen öyle san! Hayatımız kopya olmuş, bu da kopya olsun ne yazar mantığı! Yarın öbür gün hastada da kopya çekersin yan doktordan di mi!

Bir diğer atar konumsa sağlık sistemimiz. Daha doğrusu Hacettepe'nin durumu.

Efenim, kolumda böyle sivilcenin patlamış hali mi desem, su çiçeğinin yandan yemişi mi desem yoksa kıçı kırık bi döküntü mü desem; ne desem bilemediğim kızarıklıklar var. O gün,  işim erken bitmiş, tam da böyle hastane havamdayım. Bir arkadaşımın da ayağında tırnak batması varmış. Dedim gel beraber gidelim sağlık merkezine. Nese gittik bizim okulun sağlık merkezine.
 
Girdim adamın yanına. Bir kere ahanda şurada bahsettiğim ortam yok yani, söyleyeyim. Öğrendiğimiz her şey yalan yani. Oturdum, adam bana bakıyor, ben adama. Sonunda adam sordu sorunumu da öyle geçebildik muayeneye.

İşte kolumu gösterdim beyimize. Bir inceledi eller cepte bir şekilde şimdi, Allahı var,yalan söylemiyim." Valla su çiçeğinin son safhasına benziyor." dedi.  Adam, artık nasıl baktıysam adama, " ama öyle gidip gelmez su çiçeği." diye devam etti tırsak bi sesle. Mal yaa! " Sen bi cildiyeye görün." dedi. E bravo monsieur!

Ben salağım ya, öyle laf olsun diye geldim sana! Bana bi kağıt neyin yaz di mi! Alın bu çocuğu diye. "Nasılsa öğrencisin seni alırlar hemen." diyor. Nah alırlar! Öyle olmuyo işte o! Arkadaşa da hastaneye git dediler.
Anlıcağınız bizim sağlık merkezi insanlara hastaneye gidin demek için açılmış bi yer.

Nese gittik cildiyeye - dermatoloji değil işte cildiye! Bana randevu vermedikçe cildiye diye anıcam sizi kahrolsun dermatoloji!- Tabi doğal olarak almadılar muayeneye. Çarşamba sabah veriyorlar randevuları ve bizim de lab. derslerimiz var gelemeyiz filan diyoruz. Mal mal yüzüme bakıyor.

Asistanla konuşalım dedik, karı suratımıza kapattı kapıyı! Pislik! Kıçı fezaya çıkmış aspamın bi de atar yapıo "Aaa bakamiciiim diye!" Hayır yapacağı şey de ne? Bakçak, iki tahlil isticek! Nörolojik mi dermatolojik mi bi anlasam rahatlıcam!

Arkadaşın ayağı da kötü. Onun için de dahiliye, acil, cildiye ne varsa dolandık. Sonunda acilde ortopedi dediler de ortodepedide bi asistan - bak böyle olsun canımı yesin- bulduk da baktırdık.

Doktorluk zor meslek de hasta olmak daha zor bence...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

...

.....

...

...

Yorumlar....

Yorum.