11.11.10

İlk Hastam, Hasta Ettin Beni Haberin Yok!!!

Dün yorgundum blog. Aslında anlatacağım iki önemli olay vardı da yapamadım. Ahh ah! Şu bünyenin üşengeçliğinden gına geldi! Ama şimdi anlatıyorum ya buna şükret. Zira az daha "Ammaaaan, salla yahu." gibisinden bir düşünce yapısı sarıyordu bedenimi; ama "Yok," dedim "...yazayım da taze taze, belleklerden silinmeden web ortamında bulunsun". Hadi gene iyisin =D

Efenim, dün kariyerimde - Allah allaaah! Kariyere bak, yarebbim! 1 aydır kimya gören birinci sınıf öğrencisi...- optimum noktaya ulaştım. Zira İyi Hekimlik Uygulamaları adlı, şu bünyeye son bir aydır tıpta okuduğunu hatırlatan; yegane,biricik, caaanım bir dersimiz var. Eldiven giyme, el yıkama ve maske takma gibi gayet basit görünen; hatta çevreden “Aman yaeeee, bunu mu öğretiyolar?! Puzzp!" şeklinde geribildirimler alan; ancak davulun sesi uzaktan hoş gelir paşam atasözünü doğrulayacak kadar KAZIK olan Mesleksel Beceri Eğitimi adlı aktiviteden sonra sıra geldi iletişim becerilerimizin sınanacağı standart hasta görüşmesine. ( Hani alkış??)

Efenim, "standart hasta" ne demek? Aman aman, pek havalı di mi? Şimdi ilk ders geldi hoca, standart simule hastalarımız var bla bla bla….Anlatıyo böyle,biz bakıyoruz mal mal.   Tabi simule mimule diyince "Nooluyo lan, NASA gibi bilgisyarla mı konuşcaz?" filan diye bekledik;ama yok, canım blog, böyle havalı havalı söyledikleri şeyin en basit açıklaması şu: Yalancıktan Hasta =D

Adam gelcek karşımıza, bizim kalp dokuz sekizlik oynarken heyecandan, bize hasta ayakları yapacak…Amaç da ne? Hastayla konuşabiliyor muyum? Budur yani.

Yani sistem bu; ama çok acımasız. Şöyle ki görüşmeden sonra bu sözde hastamız bize geribildirim(feedback) veriyor ki bu da 3 şekilde olabilir haliyle.

1-) Görüşme çok iyiydi. İyi bi doktor olabilirsin..bla bla...Şeklindeki, yıkama yağlama içerikli konuşmalar.

2-) Kararsızım deyip seni “ E neden geldin o zaman lan buraya?!!” şeklinde çeşitli sövgülere sokabilecek konuşmalar,

3-) Senin gibi doktorum olsun istemem. Görüşme kötüydü bence... diye başlayıp ilerleyen dakikalarda: "Allah belanı versin! Sakın doktor olma kör olasıca,tüh yazıklar olsun sana!" şeklinde geliştirilebilecek cümleler…

Neyse işte, gün geldi çattı. Sabahtan da HÜTBAT( Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilim ve Araştırma Topluluğu)’ın düzenlediği ve benim diyabet hakkında bilmediğim 21234134423 tane şeyin anlatıldığı, İLK İĞNEMİ YAPTIĞIM, ilk olmasa da kitabına uygun Glukometreyi kullanmayı öğrendiğim Diyabet Eğitimleri vardı. Ve tahmin edebileceğiniz gibi makus kaderim tarafından gerekli düzenlemeler yapıldı ve ben ilk sıraya yazıldığım için video kaydımı kaçırdım!!!

 Allahım! Görevli adama döktüğüm dilin, yediğim fırçanın haddi var, hesabı yok; ama yine de sağ olsun gelmeyen birinin yerine soktu adam beni. Lan dur? Bi düşüneyim naapçam ne, etçem di mi? Bu aldı beni, attı odaya! Ben, palas pandıras girdiğimdeyse kafamda sadece odada kalem olup olmadığı vardı,düşün halimi!

Zaten odaya girmemle “Standart hastam” da teşrif etti. Tanışmamızı gerçekleştirdik. Ahh ah! Kendimi "Ordinaryus Profesör" diye tanıtacaktım da, kader işte o aceleyle 1.sınıf tıp öğrencisi, diye tanıttım.

Efenim; hastamız 25-26 yaşlarında, bana kendini "Ferhat bilmem ne" şeklinde tanıştıran, şikayeti baş ağrısı olan, oyunculuğu sıfır, bitse de gitsek modlu bi insan. Adamın ne dediğini anlasam valla yazıcam bi şeyler ama zor! Çok zor! Ama yine de diğer arkaşdalrıma göre daha fazla sormuşum. Allahım! Ne desem adam, tek yanıt. 

Yani bişiler söyle ki ben de koparayım di mi aybalam! Yok yaa! Adama " Sigara?" diyorum, "Yok." diyor...Alkol? -Yok. Ailede sorun? -Yok. Işık , gürültü? -Yok. Stres? -Var. Sizi nasıl etkiliyor? - Olumsuz. Sürekli bu!

Çıldırcam! İlaç aldın mı? -Yok. Doktora gittin mi? -Hayır. Eeeeh! 5 aydır başım ağrıyo diyon yeni doktor geliyon! Bravo!

Velhasılkelam bitti görüşmemiz. Kendisinden geribildirimimi aldım. "Gayet güzeldi" dedi. "Konuşturmaya çalıştın,göz temasın filan iyiydi" dedi.. " ama biraz daha samimi olabilirdin" dedi ve ben kaldım!

Nasıl yaa? Samimi değilim? Ben? Paşam, beni…beni beni (by Bihter) samimi bulmamış! Yaw affedersin eşşoğlusu ama  sen ne dedin ki sana ne samimiyet veriyim!? Karşımda kütük gibi oturuyon? Nasıl standart hastasın? İzlediğimiz eğitim filmi öylemiydi ya? Amcam bildiğin yedi sülalesini anlatıyodu, bana gelince mi utangaç oldun?

Ama işte, hastadır haklıdır diyerek kendisine teşekkür ettim ve çıktım =) Yine de beklediğimden iyiydi. Zira batıranlar da vardı ve ben batırmamıştım =D Mutlu mod on.


1 yorum:

  1. tebrik güzel geçen zorlu görüşme için.çok güldüm muhabbete :) hele bihter benzetmesi tam yerinde olmuş :))
    bu arada buloğumda mim'in var. hsatalrından fırsat bulduğunda bi bakın :)

    YanıtlaSil

...

.....

...

...

Yorumlar....

Yorum.