26.5.12

İyi Şanslar...

Sen takılmamak nedir bilir misin blog? Bana takılmamanın resmini çizebilir misin? Ben yapabilirim blog. Ne yazık ki yapabilirim biliyor musun? Hem de çok kolay...Kırıcı da aynı zamanda...

Hayatımın en önemli kararımı vermiştim. ÖSS handigabımın ardından bir sonraki sene hem de tamamen farklı bir sistemle sırf hayatımda en çok istediğim şey yani hekim olmak için sınava girmek...O sene belki matematik yazabilirdim, kıytırık bir mühendislik yazabilirdim veya biyoloji...Okurdum da;ama mutlu olabilir miydim? Orası hep soru işareti benim için.

Doğal olarak psikolojim berbat yazıldım dershaneye. Tüm arkadaşlarım üniversite hayatlarına başlamışken ben hala liseli liseli dershaneye gidip gelecektim o yıl. Depresyonumsu bir şey var mıydı üstümde? İnanın hatırlamıyorum. Sınav sonucumla 2. sınıftan başladım dershanede ki kazık çaktım oraya. Bir daha ne sınıf  indim ne de çıktım.

En ön sırada , tek başıma oturur, hocayı dinler, uslu uslu testimi çözerdim. Arkamda da o otururdu ortak arkadaşımız Ayşegül'le beraber. İlk gün sınıfın 22 kişisinden yaklaşık bir 17'si tıp istediği için orada olduğunu öğrendiğimde eminim o da içinden bir "Lanet olsun!" geçirmiştir benim geçirdiğim gibi. Zira o da aynen benim gibiydi. Hayattaki tek emeli tıp okuyup insanlara yardım eden idealist bir hekim olmaktı, aynı babası gibi.
Sonra aynı okuldan mezun olduğumuzu öğrendik ve her aynı okuldan mezun iki insan gibi hoca çekiştirmeleri başladı. Dersler,sorular,öğlen yemekleri derken arkadaş olduk. O, Ayşegül ve ben. Tüm yıl üçümüz beraber takıldık.

"Takıldık" çok yüzeysel göründü şimdi gözüme. Çünkü takılmak değil bildiğin dost olduk. Hayallerimizi paylaştık. Arkadaşlarımızı paylaştık. Sevinçlerimizi paylaştık ve üzüntülerimizi...Hayvan gibi çalıştık o lanet sınava! O benim sorularımı çözdü, ben onun sorularını çözdüm. Ben ona bir şey öğrettim o bana iki şey öğretti. Böyle böyle YGS geldi...

İyi bir sonuç aldım...Beklediğimden iyi...Ama o...Onun istediği gibi değildi sonucu. Hiç değildi. Ama kurtarabilirdi. Yapabilirdi, potansiyeli vardı. Hep destekledim, pes etmesini istemedim. Nitekim etmedi de. Beraber LYS için çalıştık. Ama ne yazık ki deneme sınavlarında tozu dumana katan kız niyeyse sınavda yapamamıştı...yapamadı...LYS'de de...

Bense tıppa yetecek puanı almıştım;ancak sevinemedim. Onun -belki de hekim olmayı en çok hakkettiğine inandığım insanın- kazanamamasına duyduğum üzüntü sevincimi gölgelemişti.

Ancak o pes etmedi. Tıp okumalıydı kesinlikle. Yapmalıydı bunu. Ve Macaristan'a gitti.Tıp okumaya....
İlk yıl ikimiz için de zordu. En çok onun için ama...İngilizceyi zar zor konuşan hocalardan İngilizce ders dinlemek, koca koca textbooklardan çalışmak konuları. Derya deniz konular...Elimden geleni yaptım. Slaytlarımı gönderdim. Siteler buldum,linkler attım. Hepsi daha rahat okusun diye. Oradaki arkadaşları da berbattı. Psikolojisi bozuktu. Ya da bana öyle geliyordu,bilmiyorum. Ama yine de mutluydu sanırım. Hayalini yaşıyordu. Bense -çok tuhaf ama- yıllar önce okul duvarına yazdığım okuldaydım. Hacettepe'de. Yani ikimiz de hayallerimizi yaşıyorduk.

Sonra skype görüşmelerimiz azaldı. Facebook sohbetlerimiz de. Duvar paylaşımlarımız da. En son kasımda falan konuştum. Sesini unuttum sanırım. Aynı onun beni unuttuğu gibi....

Ne zaman ona ulaşmaya çalışsam ders çalışıyordu. Sürekli...Ben de tıp okuyorum. Belki de bu yılım ondan daha zor. Ve kritik....Yazın burada olacak;ama ne yazık ki ben olamayacağım. yani görüşemeyeceğiz. Bilmiyorum belki abartıyorum ama artık istenmediğimi düşünmeye başladım....

Ne yazık ki çok doğru söylemiş atalarımız...Gözden ırak,gönülden de ırak...Ne diyeyim ona, iyi şanslar...


2 yorum:

  1. bence o kaybetmiş..böyle bir arkadaş kaybedilir mi?Bu arada sadece arkadaş olduğundan emin misin?biraz fazla önemli sanki??:)

    YanıtlaSil
  2. =) Sadece arkadaşım;ancak birbirimizi o kadar iyi anlıyoruz ki....ya da anlıyorduk mu demeliyim bilemedim. Meşgul olduğunu söylüyor ama onu her online gördüğümde bir slm vermemesi üzüyor açıkçası....

    YanıtlaSil

...

.....

...

...

Yorumlar....

Yorum.