14.9.12

Karar Vermeliyim...

Selam blog,
Bugün kendim için yazmak istedim nedense. Hoş, sanki diğer yazıları bana silah zoruyla yazdırdılar da sanki. Onlar da kendim için yazılmış şeyler aslında ama ne bileyim bugün böyle durduk yere yazmak istedim. Bir olay filan yok yani hayatımda -ne zaman oldu ki zaten?- Öylesine anlatmak yani bu yazının amacı.
Eve geldim az önce. Gayet sıkıcı bir günün ardından yine pis eve adımımı attım. Aslında çok pis değil blog ama ne bileyim olmasını istediğim gibi değil. Her yer, her yerde! Odam sıcak, dolayısıyla salonda çalışmak çok çok daha mantıklı ama çalışamıyorum zira orada konsantre olmak için beynimi kavanoza filan koyup üzerine o berbat,insanların hayatlarını karartan konsantrasyon ilaçlarından boca etmeliyim turşu kurar gibi. Anca öyle...
O yüzden odamda çalışmaya çalışıyorum anlayacağın günün tüm Güneş ışınlarını içime işleterek! Bilmiyorum acaba ev arkadaşlarımı değiştirmeli miyim? O kadar ciddi mi problem? Bilmiyorum blog ya. Hayır aslında gayet iyi anlaşıyoruz ama birkaç sorun var sadece. Onun için de bir sürü telaşa girmek doğru mu? Ama bir yandan da şu gerçek var: Dönem 3!
Hele ki dönem 2 bütünleme kabusunu yaşamışken dönem 3'te böyle bir şey yaşanmasına gerçekten izin veremem. Sinirlerim kaldıramaz bunu. Enerjim yetmez.
Öte yandan ev taşımak gibi bir yük ise...belki de asıl risk bu. Off blog yaa bildiğin kafam karışık. 2 arkadaş var eve çıkmak istediklerini söyleyen aslında ama onlarla da olur mu bilmiyorum ki. Bi de bunu acil karar vermem lazım bana göre zira Ankara'nın hayvani kışında taşınmak gibi bir durum söz konusu değil. E kış geçtikten sonra da bir manası yok zaten.
Geçen gün olan bir şey gerçekten üzdü mesela beni blog. Bulaşık yıkıyordum evde. Nescafe'nin küçük bardakları var hani sıcak çikolata içmek için olanlardan.Çikolata görünümlü. Onu yıkıyordum ki sapı "çıt" diye elimde kaldı! Ve ben elimi çok pis kestim. Sol avuç içimin kenarında bir yerden. Ama bayağı kestim yani! Ev arkadaşıma seslendim kağıt havlu için filan. Kanamayı durdurmaya çalışıyorum;ama nasıl acıyor. Bulaşıkları da yıkamıştım. Durulanacakalardı sadece. 3-5 bardak 2-3 de tabak yani. Bu.
Ev arkadaşıma "Şunları durulayıversene" dedim. Kendisi bana; "Valla ben kullanmıyorum onları dursunlar böyle veya ben sana eldiven verebilirim." dedi ve odasına gitti.
O sinirler o bulaşıkları nasıl yıkadığımı inan ben bile hatırlamıyorum blog! Hayır, kendisi kişilik olarak tuhaf bir insan. Biraz bencil, kendini düşünen, dünya algısı çoğu insandan çok farklı olan. Yer yer kibirli biri.  Tamam, olabilir. Kabul edebilirim. Sonuçta kendi kişiliği;ama bu hareketi kırdı blog. Ben de artık muhabbetimi minimumda tutmaya karar verdim.
Bencillikten nefret ederim....

2 yorum:

  1. Serdarcım
    bir abla tavsiyesi böyle ev arkadaşlığı olmaz..yani insan bile olamamış tiplerden ev arkadaşı ama altını çiziyorum arkadaş olur mu ya?eğer diğerleri iyi vicdanlı insanlarsa bence taşın derim.nolucak öğrenci evi kitapların ağırdır en fazla.İyi ve anlayışlı insanlarsa çok daha huzurlu ve mutlu olursun bence.Sen yinede iyi düşün diğerleri alternatifi böyle bir karar alabilirsin derim ben fikrimce:)

    YanıtlaSil
  2. Biraz daha şans vericem sanırım. Yani en azından şu ilk komitem geçsin. Gelecek hafta zira. Ondan sonra nihai kararımı vericem. Ama tavsiyem kulağımda küpe. çok teşekkürler...=)

    YanıtlaSil

...

.....

...

...

Yorumlar....

Yorum.