15.6.13

182 Kamu Spotu

Yine her türlü börtü böceğin yuvasına çekildiği saatlerde parmaklarım klavye üzerinde Benimle Dans Eder misin? yarışması çekimine karar vermiş oluyor blog. Açtım 90'lar pop'umu bir yandan ve başladım yazmaya...

Günler evde geçiyor artık çoğunlukla blog. Halk Sağlığı komitemiz çok önemli bilgilerin yanısıra biraz da laf salatasından oluşmasından mütevellit evde oturmuş notlardan çalışıyoruz. Haliyle bir sıkıntı basmadı değil;ama önceki evime karşılaştırınca kesinlikle cennetteyim diyebilirim. Televizyonum ve balkonum var. Evimiz sürekli temiz ve arkadaşımla çok iyi anlaşıyoruz. Yani tabi eskileriyle anlaşamıyordum demek değil bu. Onlar da hala arkadaşlarım ama ev içindeki uyumumuz şu aralar çok iyi anlayacağınız. Sebzemizi meyvemizi yiyor, kekimizi böreğimizi yapıyor,balkonda kahve keyfimizi çakıyoruz. Adeta aile tadında yaşıyoruz yani.

Evde televizyon olmasıyla beraber de tabi bir dünyadan haberdar olma olayı oluyor. Aslında Gezi Parkı konusunda yazmak istiyorum ancak o konuda çok doluyum yaz yaz bitmez. O yüzden bugün gözüme çarpan bir şey hakkında yazacağım: 182 Kamu Spotu.

Kapı açılır ve hekimimiz odasına girer. Telefonla arayan sekreterimiz de hekimimize "45 hastanız var.20'si randevulu." ve ilk hastasının kaçta geleceği bilgilerini verir. Hekimimiz ilk hastasını güleryüzle karşılar sonrası bir sohbet bir muhabbet havasında ekran bulanır. 182'nin reklamı tırıvırı....

Şimdi bu kamu spotunu ilk ve bugün gördüm. Tepkim: YUH!

Hakikaten yuh sevgili blog! Yalanın bu kadarı. Hani "Cola'da şeker yok. deseniz daha inandırıcı vallahi. Şimdi iyimser bir yaklaşımla başlamak istiyorum. Bir mesai 8 saat. Yani 480 dakika. Merkezi Hastane Randevu Sistemi(MHRS) ya da 182'nin size verdiği muayene yani randevu aralığı 10 dk. 480/10= 48 hasta sizin minimumda randevulu bakacağınız hasta oluyor. Bir kere burada bir dur diyor insan da daha derinine inelim.

Devlet hastanelerinde şu an bakılan hasta sayısı 80-100-150'lere dayanmış durumda! Bunu düşünebiliyor musunuz? Hekim bu aralıkta hastasının yüzüne bakma fırsatını nasıl bulsun ki muayene etsin!?

Normalde bir hastaya siz geçmiş alma,şikayet dinleme ve fizik muayene toplam en az 20 dk  ayırmalısınız. Ki en az diyorum yani. Peki randevu aralığımız ne? 10 dk! Mantıklı mı bu sevgili blog?

Kaldı ki bir hekim adayı gözüyle değil de vatandaş gözüyle bakıyorum. MHRS sistemini ben çok sevmiştim başta. İnternet alıp randevunu gidiyorsun. Saatin belli hekimin belli. Şu ana kadar MHRS'den randevu alıp da gittiğim ve 1 saatten az beklediğim 1 adet bile hastane deneyimim olmadı ki buna diş de dahil. Randevusuz hasta o kadar çok ki! "E randevu alsınlar o zaman." dediğini duyar gibiyim;ancak 48 kişi kotası dolduktan sonra nasıl randevu alsın adam. Pattadanak geliyor hastaneye tabi ki.

Karşıyaka Devlet Hastanesi evime yakın benim İzmir'de. Geçen sene de üşendim özeldeki doktoruma kadar gitmeye ve devlet hastanesine gittim ki şikayetlerim de gözde seğirme ve sulanmaydı. MHRS'den randevumu aldım 9'a ve gittim. 9'a 10 kala oradaydım ve muayene saatim saat 10.45'ti! O gün gözlüğümü takmamıştım. Doktora seğirmemden ve sulanmadan bahsettim.Ki bu bahsediş tamamen kendi bilincimden kendi sormadı bile şikayetin nedir diye direkt otur makineye dedi. Seğirmen nörolojik,sulanman alerjik dedi. Gözün de normal dedi ve gönderdi.

Benim o anki dumurumu görmeniz lazımdı. Zira benim gözlerim 1'e 1.25 -ki şu an daha da fazladır sanırım- miyop! Sen nasıl normal dersin bana?

Kolumda stresten çıkan yaralar için de teyzemin önerdiği Menemen Devlet Hastanesi'ndeki  dermatoloji uzmanı ise ayrı bir olaydı. Kadının kapısındaki kalabalık zaten mahşer yeri gibiydi. Kavga edenler mi dersiniz,bağıranlar mı? Bir hasta aldı içeri yarım saat oldu diye söylenenler mi? Ki hasta bir biyopsi alıyordu o sırada içeride bir hastadan. Neyse...

Ben içeri girdim içeride hekim hanım ve yanındaki masada da bir memur...Kayıt vs. için. Hekim hasta mahremiyetinden bu kadar uzakta olabilirdim sanırım. Yani evet orada sağlık çalışanı olarak oradaydı o memur ancak hekim ve hemşire dışında bir insanın benle muayene odasında olması beni feci rahatsız etmişti ki devlet hastanelerinde genel durum bu şekilde ne yazık ki.

Sen hekime 3-5 dk. verirsen hastasıyla ilgilenmesi için ve 100 hastayı dayarsan kapısına o hekimde ne çalışma özeni kalır, ne 20 hastadan sonra çalışma enerjisi kalır ne de memura ihtiyaç duymayacak kadar kayıt tutma mecali. O hekim ne tanı koyabilir doğru düzgün ne doğru tedavi edebilir.

Sen hekime hastasına ilacı nasıl kullanması gerektiğini anlatacak, etkilerini - yan etkileri açıklayacak zamanı tanımazsan daha çok bir hekimden çıkıp diğerine giderek sağlık kaynaklarını boşa harcar sevgili Sağlık Bakanlığı. Sen hekime bu kadarcık zaman verir de hekimi hastaya küstürürsen daha çok başımız yanar bizim hekime şiddetten. Sen işleri düzeltecekken olanı değil de olmayanı gösterirsen kamu spotuyla bizim işimiz iş sevgili Sağlık Bakanlığı...

İlgili Kamu Spotu: http://www.youtube.com/watch?v=JZjyURDLnLM

2 yorum:

  1. 10 dk mı çok komikmiş:)ben 10 dk da hastalıklarımın adlarını bile sayamam:)en az yarım saat lazım bana ki beni tanıyan doktorlarda..o yüzden devlet hastanelerine gidemiyorum ama benim kadar hasta binlerce insan var herkesin maddi imkanı yok sağlık sistemi korkunç ya muayenehanelerde ücret 250 lira Allah yardımcımız olsun serdar ya..

    YanıtlaSil
  2. 10 dakika ne yazık ki. İsteyen mhrs.gov.tr'den bakabilir. Hekimi geçtim hastaların da bu sistemden faydalanmalarını beklemeleri resmen gülünç. Önemli halk sğlığı sorunları bekliyor bizi 10-15 yıl içinde ama kimse farkında değil ne yazık ki Milena =(
    Ha buradan sağlık bakanlığına karşı olduğum çıkmasın bu arada. Sigara-alkol-koah vs. gibi kamu spotlarını da can-ı gönülden destekliyorum ki Türkiye sigara kullanımı konusunda bayağı iyi atılımlar yaptı.
    Ama bu sistemle...zor..

    YanıtlaSil

...

.....

...

...

Yorumlar....

Yorum.