12.6.10

Fala inanmıcan,falsız da kalmıcan demiş atalarımız....

Sabahın köründe arkadaşımın telefonuyla fırladım yataktan ve anında yedim çemkiriği; "NERDESİN?!!". Geç kaldım! Telefonumu kurmayı unutmuşum.O yüzden de evden çıkmış,otobüste yolcuğuma başlamış olmam gerekirken,arkadaşımın sesiyle kendime geldim ve attım kendimi dışarı.
Gün böyle başlasa da gerisinin iyi geçeceğini düşünüyordum.Zira sınava girilecek,sorular çözülecek saat 4 gibi de arkadaşım  Ece gelecek ve Ece,ben,Cansu çıkıp eğlenip kafa dağıtıp iki muhabbetin belini kıracaktık.
Sınava girdik.İyiydi.Çok zor değildi; ama geometride yine kader ağlarını örmüş ve aynı kader aylardır analitik çalışmaktan bitap düşmüş beynimizi klasik geometride durdurmuştu. Sınavda açıortayın dibine vurulmuş,çemberde Final kendi rekorunu kırmış,yamuk iyice yamulmuş ve yanında bizi de yamultmuştu. Onun dışında pek de kötü değildi sınav yani.
Çıkışta ben artık kaderime mahkum olmuş, "Olsun artık matematik kurtarır" diye düşünürken Cansugeldi ve biz 5. kata çıktık. Hani bi sınıf bulur da çalışırız diye ki o sinir rehberlik hocama rastladık ve kendisi tarafından resmen PÜSKÜRTÜLDÜK!!
 Biz tam yanıbaşında, "Hocam; sınıf,hoca,etüt zart zurt..." diye konuşmaya çalışırken bu arkadaşımız gayet net bir takmamazlıkla etrafa sahte gülücükler yayıyordu. Ancaaaakkk ne zaman ki YGS'de ilk 100'e girmiş bir arkadaş geldi. İşler değişti. Bunda, çocukla bi ilgilenme,bi ilgilenme! Anlatamam. "Tamam canım,aman canım.Öğretmenler görevli; ama buluruz şimdi, dur. Nöbetçi kimdi arkadaşlar. İşte şu şu. Hah tamam fizikle geometiriyi hallettik. Hadi bakalım yavri mu"  filan... Nooluyoruz lan, filan oldum. Dedim hocam e sınıf yok mu? Yok!Kütüphanede çalışın. Allahım parçalıcam kadını!! Tam o sırada allahtan Ecenin msj gerldi de biz de çekip gittik. Hastasıyım sanki onun sınıfının!!!
Ece, annesiyle olan randevusunu bizle değiştirmişti.Yoldaydı ve geliyordu. E bizim de canımıza minnet ,çıktık yola. Önce o gelene kadar burgerda karnımızı doyurduk. Ece gelince de vurduk kendimizi yola. İstikamet: KONAK. Amaç : FAL!!
Yok,benim için değil. Cansu için; ama ben de belki baktırırım diye takıldım bunlara. Hobaaaa!! Girdik Kemeraltına, o labirentte dön allah dön ,dön allah dön! Zaten sıcaktan beynim uyuştu. Bi de buldukları bijuteriye giriyo mu bunlar sana!İyice işkence! Ama arkadaş işte naaparsın?
Neyse, Kızlar Ağası Hanı'ndan girdik filan, Ece bizi bi sokağa çıkardı.
Sokak ama nasıl?? Dumanaltı! Bildiğin, böyle havada nargile,sigara dumanı var.Bi ara kafamı yukarı kaldırdım açık havada mıyız diye valla açık havadaydık. Sis gibi duman çökmüştü oraya.Vanilya,cappucino kokulşarı iyice buhurdanlık etkisi yapıyordu.
Sonra bi yere geldik, böyle kıç kadar bi yer. Sevdam Cafe! Allahım! Minicik minicik tabureler.Yaa benim zaten popo ölçüleri belli nasıl oturcam? Zaten otursan, geçecek yer kalmıyo. Kutu kadar. Gelene direkt böyle," Mal almaya mı geldiniz?" diye sorar gibi "Fal mı?" diye soruyolar.
Kadın soruyo sözde ama arkada,hesap kitap yapan adamın da gelen giden kenevir hesabı yaptığına eminim. Ben bi kola alıyorum,Cansu da kahve haliyle. Onun için geldik çünkü. Malum önümüz LYS. Kahve kötü. Telve forever durumda. Köpük yok gibi bir şey. Fal için sıraya giriyoruz.26! Ve henüz 19 içeride.
"İki saat sonra mal hazır"der gibi "İki saat sonra gelin." diyor kız. Çıkıp gidiyoruz.Nereye? BİJUTERİYE!!!Allahım,çıldıracam. Bi tane daha kolye küpe görürsem kusacam.O moddayım. Sonra annemlerle karşılaştık.Teyzemle yaklaşan kuzenimin sünneti için konfeti filan alıyolardı. E onlarla gezince doldu tabi iki saat. Gittik biz de falımızı baktırmaya.
O kutu gibi yerden çıkıyosun demir merdivenle çatı katı gibi bi yere. Aşağısı hamam.Yukarısı Cehennem!! Bi vantilatör çalışıyo püfür püfür ama o da fal bakan kadına vuruyo.Bencil şey!
Kadın sempatik; ama bi konuşmalar filan. Dedim tamam. Bu işini biliyo. Baksana insan ilişkilerinden belli.Kadının önünde bi deste kart.Sanıyorum tarot filan bakıcak.
Neyse işte şu bu derken başladık biz. Arkadaşa paso kart çektiriyo.Kartlar tarot değil ama değişik değişik işaretler var.Sayılar bi de. Arada da kahveye bakıyo. Bildi. Ne var ne yok bildi! Arkadaşa tıbbı kazancağı müjdesini verdi ; ama ne kadar emindi ben bile bilmiyorum.
Cansu da sinir etti kadını. Kendisi korkulu,kaygılı olduğu için paso korkuları çıkıyomuş kartlarda. Böyle profesyonel yapıyo işini yani. Doğru iletiyi almadan bırakmıyo.12 yaşında filan nazar değmiş Cansu'ya."Tuzlu suyla duş al. Odanda adaçayı filan bulundur" dedi.Ve ben kadına inandım! Çünkü parapsikoloji merakımdan gelen bilgilerden. Adaçayının kötü enerjiyi def edici. Tuzun negatif enerjiyi polarize edici etkisi vardı. O an kadının 3. gözünün harıl harıl çalıştığını düşünüyodum ki fincan da arkadaşımın da doğruladığı, TUS(tıpta uzmanlık sınavı) görüldü.Ve bizde kayış koptu.
İnşallah istediği olur da girer şu tıppa yaa. Vallaha bak! Cansuyu 11 aydır filan tanıyorum; ama tıbbı onun kadar hakkeden tek bir kişi tanıyorum.Ben...Hatta benden bile daha fazla istiyo olabilir....Dua edin bize....

2 yorum:

...

.....

...

...

Yorumlar....

Yorum.