31.5.11

Okyanusun Ardından Sesleniyorum: Uyanın!!!!



Dün bir yazı okudum sayın izleyen ve bende kayış koptu!
Sözü geçen yazı işte şurada.

Önce onu oku, sonra  buraya dön daha diyeceklerim var zira.

Hah, döndün mü? Tamam o zaman, başlayalım.

Bir kere bu yazıyı bir hekimin, bir profesörün, bir tabip odası başkanının  yazması kadar acı bir olay yok sanırım. Nasıl bir düşünce tarzı, nasıl bir olaya yaklaşım biçimidir bu, anlamıyorum! Olması gereken bu mu? Bu adamdan ders alan, bu adama hasta diye gelen insanlar bu düşüncelerin çıktığı insandan mı medet umdular? Tüm Şanlıurfa tabipleri bu odanın himayesinde mi, aklım almıyor doğrusu.

Efendim, -bakma efendim dediğime sinirden ellerim titriyor yazarken! - Bu adam ki kendisi “hekim” lan "hekim!" Nasıl olabiliyor da kendi deyimiyle “prezervatif dağıtma skandalı” diye nitelendirdiği 1 Aralık Düna AIDS günü dolayısıyla tamamen bilinçlendirme amaçlı broşürlerin dağıtıldığı, oyunların oynandığı, bilgilendirmelerin yapıldığı bir etkinliği "beleş kondom standı" gibi algılayor anlamıyorum!Anlayamıyorum!

O etkinliği bizzat ben gerçekleştirdim Hacettepe’de. Sevgili SCORA Yerel Sorumlum (LORA), ben ve insanlara bu bilinci aşılama yolunda gönüllü olarak bize katılan arkadaşlarım gerçekleştirdik. Eğitimimizi aldık ki insanlara doğru, güncel bilgileri verelim; insanların sordukları sorulara net yanıtlar verelim; gerekli durumlarda nereye başvurmaları grektiği konusunda onlara yardımcı olalım. Hiçbir şey palas pandıras değil yani. Usulüne uygun.

Ama sevgili (!) hocamızın nitelendirmesi: “prezervatif partisi” !!!

Allahım bir insan, bir hekim , böylesine mi kıt bakış açısına sahip olabilir! Kondom dağıttığımız etkinlikte ne olur biri çıksın da “Bize kondomları verdiler, haydi gidin seks yapın dediler” desin! Kellemi keseyim!

Hayatında kondom görmemiş insan, AIDS deyince HIV deyince "O ne?" diye soran insanlara biz anlattık neyin ne olduğunu. AIDS’in aynı çatal kaşıkla yemek yemekle bulaştığını sanan insanları doğru bilgilere sevkettik. Bunu yaptığımız etkinlik ise “prezevatif partisi” olarak nitelendirildi!

Bir diğer mesele sanki evli insanların hiç cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara yakalanma riski yokmuşçasına sanki AIDS’in en hızlı yayıldığı grup ev hanımları değilmişçesine kalkıp evlenmeden cinsel ilişkiye teşvik olarak nitelendirmiş hocamız (!) bu etkinliği. O etkinlikten; öğrenci, öğretmen, güvenlik görevlisi, çalışan herkes yararlandı; ama “Aman kondomu kapayım da gideyim kendimi sekse vurayım!” diye değil “Ne çok şey varmış HIV/AIDS’le ilgili bilmediğimiz" diye düşünerek ayrıldı. Kafalarında topluluğumuzca AIDS'ten korunma yollarından bir diğer önemli faktörün "tek eşlilik" olduğu bilgisiyle uzaklaştılar o standtan. HIV ve AIDS'in aynı şey olmadığını tedavide ciddi ilerlemeler olduğunu, HIV'li bir anneden HIV Negatif bir çocuk bile doğabildiğini bilerek ayrıldılar.

Evlilikten sonra cinsel ilişkinin en iyisi, aman en güzeli, hastalıklardan en koruyucusu olduğu çıkıyor yazınızdan belki ama öyle değil saygıdeğer hocam (!). Ahh; ama daha öğrenciliğinde TürkMSIC’ı bile bilmeyen hadi bilmemeyi geçtim, tamamen insanların iyiliği e sağlığı için çalışan bu topluluğa müthiş bir ön yargı ile yaklaşan biri olarak bunu zaten biliyorsunuzdur sanırım. Ya da umarım mı demeliyim.

Bir diğer mesele ise kondomları nereden elde ettiğimiz? TürkMSIC’ın hiçbir zaman saklama gereği duymadığı; aynı amaçlar, aynı sağlık sorunları hakkında bilinçlendirmeler yapmak amacıyla kurulmuş dernekler, organizasyonlar vs.’lerin olduğunu herhalde biliyorsunuzdur sayın hocam(!) İşte bu etkinliklerde de bir kondom firması sponsorumuzdu (haliyle!!) yoksa Kanaryaları Koruma ve Yaşatma Derneği mi olmalıydı sizce?

Her ne kadar sizin gibi düşünen insanların varlığı beni üzse de TürkMSIC SCORA alt kurulu HIV/AIDS ile mücadelede hep halkın ve insanların yanında olacak hocam (!). Bunu böyle bilin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

...

.....

...

...

Yorumlar....

Yorum.