30.9.12

Yanlış Yerde miyim?

Aslında her şey ben küçükken başladı...Bayağı küçükken...6.sınıfta.

Bilirsiniz, 5'ten 6'ya geçmek müthiş bir eylemdir. Kendinizi büyümüş hissettiğiniz anlardan -liseye geçmek,üniversiteye geçmek vs.- biridir. Her derse farklı hoca gelecektir. Farklı kitaplardan çalışacak,her ders için farklı defteriniz olacaktır; hem de harita metod!

İlk dersimiz fen bilgisiydi. Hocamız da aynı zamanda sınıf öğretmenimiz olan Mehmet Evişen. Tuhaf bir insandı. Komikti aslında ve çok iyiydi. Ya da benim gözümde en azından. Biyolojiyle başlayacaktık. Artık müfredata göre ara ara kimya,fizik gidecekti öyle. İlk konumuz: Hücre.

Hocanın söylediklerini yazmamla "Tamam"dı benim için. "biyoloji benim için tek seçenek"ti. Tuhaf aslında. Tamam; Matematik, Fizik'te filan berbat değildim. Türkçe, Edebiyat, dil...Gayet iyi bir öğrenciydim; hatta üzerilerine gitseydim gayet hepsinde meslek sahibi olabilirdim.

Sonra ileride Türkçe öğretmenim şu cümleyi söyledi benim için: " Hayatımda öğrenmeyi senin kadar seven öğrencim olmadı."

Öyleydi. Öğrenmeyi severdim ben. Hala severim! Bulmak,keşfetmek,anlamak...Bunlar da bilimde vardı. Bu yüzden bilimi seçtim. Biyolojiyi seçtim. Yaşamı seçtim. Tıbbı seçtim.

İnsanlara yardım etmek, hayatları kurtarmak. Bunlar itti beni tıbba. Hep çalıştım. Evet, müthiş zeki değildim. Sürekli çalıştım istediğime ulaşmak için. Aşırı değil. Dozunda. Aptal da değilim sonuçta. Olmadı ilk yıl. Çoğu yere gireceğim puanı aldım o lanet sınavdan;ama tıbba yetmeyen puan...Risk aldım,bir sene daha hazırlandım. Hayallerim için, kendim için, insanlara yardım için.

İlk yıl,ikinci yıl derken tıbbın en zor yılı denilen üçüncü yıla geçtim. Herkes tatil yaptı,gezdi. ben final,bütünleme çalıştım. İnsanlar hala gezerken,denize girerken veya bilimum güzel zaman geçirirken ben ilk sınavımı oldum. Ve kendime şu soruyu sordum: "Acaba yanlış yerde miyim?"

Çok zordu çünkü. Ya da bana çok zor geldi. Sürekli çalışan bana,öğrenmeyi seven bana cidden zor geldi;çünkü nedenimi unuttum. Öğrenmeyi sevdiğimi unuttum. Okudum geçtim. Anlamadım,öğrenmedim. Öğrenmeyi unuttum. İnsanlara yardım etmek istediğimi unuttum.

Ve sonra stajımda karşılaştığım bir hasta aklıma geldi Genel Cerrahi servisinde yatan. Orta yaşlı,emekli Coğrafya öğretmeni "G....... Hanım"* Neşeli, kibar, ilk görüşte kanınızın kaynadığı insanlar vardır ya işte onlardan biriydi. İşlemlerini yaptık ve yatırdık hastamızı. Kendisinin kolon kanseri vardı. Ya da kolonda kitle dememiz daha doğru sanırım. Çok iyi hatırlamıyorum aslında. Hatırladığım şey hocanın ilk vizitinde kadını gözyaşlarına boğulduydu. Ciddi bir ameliyata giriyordu ve korkuyordu haliyle.

Ameliyat gerçekleşti. Yoğun bakım vs. derken hastamız odasına alındı. Pansumanlar,ilaçlar,diyet listeleri derken giderek hastamız iyileşti. Gün gün, saat saat yanındaydık. İyileştiğini,güldüğünü,sohbet ettiğini,su içtiğini,yemek yediğini gördük. 4-5 gün sonra da gülücükler saçarak,teşekkürler ederek ayrıldı hastaneden.

O an anladım. Evet, çok zordu belki. Hatta daha daha daha da zorlaşacaktı. Aileden,arkadaşlardan uzak olmak, yalnız olmak daha da zorlaştıracaktı belki. Ve benim tutunacak tek bir cümlem var : "Yanlış yerde değilim."

5 yorum:

  1. Ne güzel söylemişsim..çok doğru yerdesin.Senin gibi doktorlara ihtiyacımız var..asla pes etme olur mu?

    YanıtlaSil
  2. Etmem =) Etmeyeceğim =)

    YanıtlaSil
  3. Bu yazını çok beğendim Serdar. Doğru yerde olduğunu bilmek çok güzel bir duygu. Umarım daha çok insanlara yardım edersin ve hayallerinden hiç şaşmazsın ;)

    YanıtlaSil
  4. Umarım =) İnş. hayallerim beni yarı yolda bırakmaz =)

    YanıtlaSil
  5. Sana güveniyorum. Aslansın kaplasınn sen yaparsın :))

    YanıtlaSil

...

.....

...

...

Yorumlar....

Yorum.